Bir vali güzel bir yol yaptırmış. Ve yoldan en güzel kim geçecek diye bir yarışma düzenlemiş. Yarışma günü kimi at arabası, kimi süslediği atı, kimi en güzel esvabı ile “en güzel geçen” olmak için yol kenarına gelir…
Nihayet, bütün gün yoldan geçilir.
Tekrar valinin yanına döndüklerinde hepsi aynı şikâyette bulunur. Yolun bir yerinde moloz yığını vardır, bu yolculuğu hayli zorlaştırır. Günün sonunda son yolcuda yorgun argın üstü başı toz toprak içinde valinin yanına ulaşır.
Bu son yolcu valiye, saygıyla yönelerek, içi altınla dolu torbayı uzatır ve der ki:
Yolda insanların geçmesini zorlaştıran taş ve moloz yığınını gördüm.
Hazreti Muhammed (sallallahü aleyhi vesellem)’in :
“Rahatsızlık veren bir şeyi yoldan kaldırmak sadakadır.” Hadis-i Şerifini hatırladım ve yolu temizledim.
Taş ve molozun altında bu altın dolu torbayı buldum. Ahaliden kimsenin bu kadar altını olamayacağına göre bu atınlar size ait olmalı. Vali gülümseyerek cevap verir:
“O altınlar senin. Zira yarışmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi, ardından gelenler için yoldaki engelleri kaldırandır