- Paylaş1
- Pin0
- Tweet0
- LinkedIn0
- Paylaş
Tarihte ilk uçak gemisini batıran Türk askeri Yüzbaşı Mustafa Ertuğrul Aker’in hikayesi..
1916 yılı, Büyük Savaş’ın en sıcak günleri. Çanakkale Zaferi yeni kazanılmış, Büyük Savaş da tüm şiddetiyle devam etmekteydi. O sıralarda, Çanakkale Savaşı’nın ardından Galiçya Cephesi’ne gönderilen Topçu Mülazım (teğmen) Mustafa Ertuğrul da yurda yeni dönmüştü.
Bu sırada bazı İngiliz ve Fransız savaş gemileri Akdeniz’de devriye gezip kıyıları bombalamaktaydı. Bu gemiler, Antalya’dan Fethiye’ye kadar bütün Türk kıyılarını toplarıyla dövüyor, yelkenlileri batırıyor ve erzakları çalıyordu. Kimi zaman Meis adasına erzak taşıyor, kimi zaman da Türk kıyılarına ajan bırakıyorlardı. HMS Ben-My-Chree isimli uçak gemisi, önemli mevzilerdeki köprüleri ve demir yolu hatlarını uçaklarıyla bombalıyor ve Türk ikmallerini sekteye uğratıyordu. Fakat onlar için gelen Mustafa Ertuğrul’dan haberleri yoktu.
MEİS HAREKATI
Tam da o dönemde (1916); İtalya’ya bağlı olan Meis adası, İngiliz ve Fransızların kontrolündeydi. Doğu Akdeniz’in denetimi açısından stratejik önemi olan bu adanın işgal ve tahkimine Çanakkale’de 5. Orduya komuta eden Alman General Liman Von Sanders’ in ‘çok gizli’ emriyle karar verildi. (10 Aralık 1916) Bu emre göre, 120 kişilik Türk bölüğü 8 yelkenli ile Meis adasına çıkarma yapacak ve kıyımızdaki bataryaların desteği ile adayı ele geçireceklerdi. Bu taarruzun kumandanlığı Alman Ezelberk tarafından yapılacak, obüsün kumandanlığını Ittman üstlenecek ve 4 dağ topunu ise Mustafa Ertuğrul kumanda edecekti.
Ancak, çıkarmadan birkaç gün önce sanki çıkarmadan haber almışçasına 5 düşman gemisi Meis adasına demir aldılar. Çıkarma yapma şansı kalmadığı için askerlerimizin ve Alman subaylarının moralleri bozulmuştu. Bunun üzerine, Kumandan Ezelberk çıkarmayı bir sonraki emre kadar iptal etti.
Herkesin umutsuzluğa kapıldığı bu anlarda, Mustafa Ertuğrul’un aklına bir fikir gelmişti. Limana demir atmış olan savaş gemileri 4.5km mesafedeydi ve her iki bataryanın da menzilindeydiler. Ayrıca Pazar günü olduğu için tayfanın büyük bir kısmı sahildeydi ve gemilerin bacaları örtülmüştü. Eğer gemilere ateş açılırsa hepsine ağır yaralar verilebilir hatta batırılabilirlerdi. Kendisi, bunu iki bataryanın kumandanlığını yapan Binbaşı Şimitkolbo’ya anlattı. Şimitkolbo bu planı çok beğendi ve Mustafa Ertuğrul’u tebrik etti. Sonra Obüsün komutanı Ittman’ı çağırıp onu da bilgilendirdiler ve saldırıyı planlamaya başladılar.
SALDIRI GÜNÜ – 27 ARALIK 1916
“Türk askeri cenge hazırlanıyordu. Biraz sonra kopacak kıyametin heyecanı ile benim de yüreğim çarparken; gözüm batarya dürbününün adesesinde, düşmanı seyrediyordum. Meis, güzel bir pazar gününün neşeli havası içinde tatilin zevkini sürüyordu… Bizim taraftaki harekât ve gürültü gittikçe sükûn buldu. Herkesin kulağı, bir ağızdan çıkacak keskin bir kumandayı bekliyor. Ateeeş… Nihayet saat 13.25’te aylardan beri karşısındaki yabancı çığlıklara dişini sıkıp susan dört ağız birden alev kusmaya başladı…”
Mustafa Ertuğrul, 7.7 inçlik dağ bataryasının bir uçak gemisini 36 dakikada sulara gömen komutu verişini bu şekilde anlatıyordu. Topçu Mülazım Mustafa Ertuğrul’un batırdığı uçak gemisi ise, 120 metre boyunda, saatte 24,5 mil hız yapan ve altı uçak taşıyan İngiliz bandıralı Ben My Chree’ydi. Buna rağmen, Birinci Dünya Savaşı’nı anlatan tarih kitaplarında, Ben My Chree, tek cümle ile yer alır: “Batırılan ilk uçak gemisi”.
BEN-MY-CHREE’NİN BATIRILIŞI
Gizli mevzide bulunan obüs kükredi ve atışlar başladı, ilk 4lü salvoda isabet alınamadı ama gemiye olan mesafenin tayini için yeterli yakınlığa düştüler. Meis adasında panik ve heyecan başladı, herkes kaçacak delik arıyordu. Obüs 2. salvoya başlayacakken Meis adasının sahiline yerleştirilmiş olan iki Fransız topu hemen karşılık verdi. 4. mermileri, obüs cephaneliğindeki barutlara isabet etti. Önüne geçilemeyen büyük bir yangın başladı.
Ittman sinirinden iradesini kaybetti ve obüs ateş etmeyi kesti. Hızla yanan cephanelikten mermileri kurtarmaya çalışıyorlardı fakat Fransız topçuları, bütün atışlarını cephaneliğe toplamaya başladılar. Batarya kumandanı Binbaşı Şimitkolbo, çaresizlik içinde Mustafa Ertuğrul’dan ateşini Ben-My-Chree’ ye toplamasını rica etti. Mustafa Ertuğrul’un küçük topları kocaman gemi ile nasıl cenkleşecekti ki? Fakat mesuliyetin getirdiği zorunluluktan dolayı tereddüte ayrılacak vakit yoktu. Hemen ateşe başladılar.
İlk salvodan 1 mermi gemiye isabet etti, ardından ikinci salvonun 3 mermisi geminin uçak hangarına isabet etti. Hangarda bulunan benzin deposunu vurmuşlardı ve gemide çok büyük bir yangın başladı. Geminin baş topları onlara nişan almıştı fakat yangından dolayı ateş edecek vakit bulamamışlardı. Mürettebat denize atlıyordu ve kıyıdaki mürettebat gemiye gelmek yerine dağlara kaçıyorlardı. Tam 36 dakika boyunca bir sürü isabet verdiler ve sonunda Ben-My-Chree baş tarafından batarak sulara gömüldü.
Bu içerik üyemiz tarafından oluşturulmuştur. Kendi İçeriğini Ekle!
Yorumlar
Loading…